Japon Müziğinin Türkiye’deki Temsilcisi Atsuko Suetomi

Atsuko Suetomi: Merhaba, ben Japon geleneksel çalgısı Koto’yu çalan Atsuko Suetomi. Koto konseri vermek için bir çok ülkeyi ziyaret ettim. 2005 yılında Türkiye’ye ilk defa geldim ve Japon Büyükelçiliği ,İstanbul Japonya Başkonsolosluğu ,belediyeler ve Türk Japon Dostluk derneklerinin organizasyonu olan konserler verdim. O zaman Türkiye’nin ortamına; belki binlerce yıldır burada üst üste gelen müziği başta olmak üzere milletine, kültürüne, medeniyetlerinin hissettirdiği etkiye hayran kaldım…Tabii ki şimdi yaşayan halkların sıcak misafirperverliği ,nazikliğinden de etkilendim. Ondan sonra Türkiye’de yaşayıp burada koto ile yeni bir müzikal ve sanatsal kapıyı açmak istedim. Sanşlıyım ki, 2007’de İstanbul’da yaşamaya başladım. O zamandan beri cok kıymetli sanatçılar ile konserler verip üniversiteler,okullar,dernekler gibi yerlerde Japon müziğini tanıtmak için davet ediliyorum.

Burcu Öztürk: Müziğe nasıl başladınız?

Atsuko Suetomi: Müzik eğitimine piyanodan başladım, belki 7-8 yaşlarındaydım… Ama piyano hocası bana sert geldiği için devam etmedim… Ondan sonra yakınımda koto çalan arkadaşımın sayesinde ben de koto çalmaya başladım. Koto beni rahatlatıyordu.

Atsuko Suetomi: Daha önce düşünmedim ancak sanırım çıkardığı ses ve bana büyük bir rahatlama hissi verdiği için.

Atsuko Suetomi: Kesinlikle Tanrı’nın beni Türkiye’ye getirdiğine inanıyorum!

Daha ilk Türkiye toprağına havaalanında indiğim anda Türkiye’nin benim 2.evim olacağını hissettim. Sanatçı olarakta, Anadolu kültürü müzisyen olabilmem için gerekli olan bir enerji çeşmesi.

Atsuko Suetomi: Evet, şükrediyorum… Türkiye’de kıymetli sanatçılar ile birlikte konserler verebildiğim, projeler yapabildiğim için… Aklımdan çıkmayan konserlerden biri ise Türkiye Japonya Devletlerarası ilişkiler kurulu 90. yıldönümünde anlamlı bir konser verdi 2014’te… Türk Japon Vakfı’nın organize ettiği Japonya Büyükelçiliği, İstanbul Japonya Başkonsolosluğunun katılımı ve Japon firmaların desteği ile harika bir konser oldu. Birinci bölüm kanun virtüözü Göksel Baktagir,Ney ustadı Eyüp Hamiş ve ben yer aldık. İkinci bölüm piyano virtüözü Gülsin Onay sahneye çıktı… Çok zengin bir müzik şöleni oldu… İstanbul İş Sanat’ta gerçekleştirilirken salon 700 kişilikti ama 1000 kişiden fazla gelmiş ve salona giremediği için girişte Sushi ikramı verilen alanda toplanmış olduklarını duymuştum..

Atsuko Suetomi: Koto ögrencilerim, İstanbul’da 10 kişi kadar, Ankara’da da bir kaç ögrencim var. 10 yaşından 70 yaşa kadar geniş bir yaş aralığındalar… Ama bir kaç öğrencim sürekli düzgün çalışıyor, hepsi değil… Ankara’da Türk Japon Vakfında Japon Müziği ve Sanatları Derneği var. Orada Koto Atölyesi yapılır. İstanbul’da Japon Sanat Merkezinde Ocak ayında Koto Atölyesi başlıyor. Ögrencilerime motive edebilmek için en az yılda bir kez öğrencilerimin katılabildiği bir konser düzenliyorum. Ayrıca bazı konserimde ögrencilerim de yer alıyor.

Burcu Öztürk: Koto Kanuna çok benziyor. Ben lisedeyken arkadaşım kanun çalmasını öğreniyordu. Koromuzda bizlere eşlik ettiği zamanı ve konserlere hazırlanmak için ne kadar sistematik, düzenli çalıştığını hatırlıyorum. Koto çalabilmek için haftada kaç saat çalışmak gerekiyor?

Atsuko Suetomi: Her enstrümanı çalmak için aynı şey geçerlidir, ne kadar çalışırsanız o kadar çalabilirsiniz. Bir de sürekli çalışması en etkilidir… Yani haftada bir gün 6 saat calışmadan her gün 2 saatlik çalışma daha etkili olur. Ama eğer yoğun işiniz veya okulunuz varsa kendinizi rahatlatmak için koto veya başka enstrüman da çalabilirsiniz… O zaman enstrüman ile sohbet etmesi gibi neşeli ve keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Burcu Öztürk: Yeni Yılda(2020) gerçekleştirmeyi planladığınız projeleriniz nelerdir?

Atsuko Suetomi: Şubat 2020’de yeni albümüm  “ The Way 道” çıkacak. Koto ve Jazz piyanosunun sıradışı ortaklığı ile meşgul olmasaydım bu kaydı gerçekleştiremeyebilirdim. Bir Türk kayıt stüdyosu bize dijital platforma almak için teklif getirdi. Koto ve Jazz piyanosunun ortaklığını duyabileceğiniz Aşık Veysel’in Uzun İnce bir Yoldayım şarkısını dinlemenizi istiyorum. Aynı zamanda Türkiye görüntülerinin bulunduğu arkada dinlendirici Koto müziğinin olduğu bir video yapmak istiyorum. Umarım çay zamanlarının tadını çıkartan müşterilerin olduğu küçük yerlerde de konser düzenleyebilirim. Bir de “sosyal hassasiyete sahip” insanlar için çalabilmek istiyorum. Bu benim hayatımı adadığım iş.

Burcu Öztürk: Röportaj için çok teşekkür ederim.