DOLAR 34,2627 0.31%
EURO 37,8683 0.16%
ALTIN 2.924,690,31
BITCOIN 20840460.13954%
İstanbul
24°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

  • Menü
X
Tuğrul Temel

Tuğrul Temel

27 Mayıs 2020 Çarşamba

Ana Hatlarıyla Japonya’nın Kamu Diplomasisi

Ana Hatlarıyla Japonya’nın Kamu Diplomasisi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dünyada “Yumuşak Gücün” öneminin artmasıyla beraber devletler için, “Kamu Diplomasisi” de önemli bir hâle geldi. Bu yazıda Kamu Diplomasisinin ne olduğunu kısaca açıkladıktan sonra Japonya’da Kamu Diplomasisinin gelişimini, alt dallarını ve ve nasıl uygulandığını örneklerle göstereceğim. 

Kamu Diplomasisi

Diplomasi, ulusların birbirleriyle olan ilişkilerini barışçıl yollarla yürütme sanatıdır. Diplomasinin sadece elçiliklerde ve konsolosluklarda ve sadece devletin görevlendirdiği sınırlı sayıda kişiler tarafından yapıldığı geleneksel diplomasinin aksine kamu diplomasisi, birden fazla aktör tarafından yürütülen, diplomasinin kapalı kapılar ardında değil şeffaf bir şekilde yürütüldüğü diplomasi türüdür. Kamu Diplomasisi kavramını ortaya çıkaran Edmund Gullion, kamu diplomasisini; halkların tutumunun, dış politikanın oluşumu ve yürütülmesine yaptığı etki olarak tanımlamıştır. Guillon’a göre kamu diplomasisi uluslararası ilişkilerin geleneksel diplomasi dışında kalan alanlarını kapsar.

Japonya’da Kamu Diplomasisi

İkinci Dünya Savaşı ve öncesinde emperyalist politikalar takip eden Japonya, savaş sonrası aldığı ağır yenilginin de etkisiyle dış politikasını tamamen değiştirdi. Anayasanın, 9. maddesi gereğince öz savunma dışında hiçbir şekilde asker bulundurmayacağını ve savaşlara katılmayacağını beyan eden Japonya, “Sert Güçten” “Yumuşak Güce” geçiş yapmak zorunda kaldı. Başbakan Shigeru Yoshida dönemindeki Yoshida Doktrini, Japonya’nın Yumuşak Güç politikalarını gerçekleştirmesi için uygun bir ortam hazırladı. Bu ortam sayesinde, Kamu Diplomasisi alanında hizmet veren birçok kuruluş faaliyete geçti. Japon Vakfı, Küresel Ortaklık Merkezi, Japon Evleri, Singapur’da açılan Japon Yaratıcılık Merkezi bu kuruluşlardan bazılarıdır.

Kültür Diplomasisi

Japon Vakfı’nın eski başkanı Kazuo Ogoura’ya göre Japonya’nın kamu diplomasisi faaliyetleri çoğunlukla kültür diplomasisi faaliyetlerinden oluşur. Çünkü uluslararası toplumda Japonya’nın sahip olduğu imaj, kültürüyle doğrudan alakalıdır. “Cool Japan” terimi, Japonya’nın kültürel bir süper güç olmasını tanımlayan bir ifade ve konsepttir. Uluslarası Manga Ödülleri ve Dünya Cosplay Zirvesi, kamu diplomasisinde popüler kültürün kullanılmasının en iyi örneklerindendir. Kültür diplomasisinin bir diğer önemli örneği ise şüphesiz animelerdir. Japonya ekonomisine çok büyük katkısı olan animeler, mangalar ve onların yan ürünleri tüm dünyaya pazarlanmaktadır. 2008 yılında Doraemon’un, o zamanın dışişleri bakanı Masahiko Koumura tarafından “Anime Elçisi” olarak atanması animelerin önemini bir kez daha göstermektedir.

Dijital Diplomasi

Japonya Dışişleri Bakanlığı, dünyanın diğer yerlerindeki insanlara ulaşmak için dijital diplomasiyi çok etkin kullanır. Hazırladıkları video klipler, posterler ve haberleri sosyal medyada paylaşarak kamu diplomasisine katkıda bulunur. Uluslararası yayın yapan NHK televizyonu, Japonya Devletine ait resmi sosyal medya hesapları ve internet siteleri bu mecralara örnek olarak verilebilir. Diğer ülkelerde “Kamu Yoklaması Anketleri” düzenleyen Japonya, aldıkları geri bildirimlere göre o ülkeye karşı dış politikasını tekrardan gözden geçirebilir.

Spor Diplomasisi

Japonya, Sporu da Kamu Diplomasisi alanında en verimli kullanan ülkelerden biridir. 2014’ten beri devam eden “Yarın İçin Spor” programıyla Japonya, bu yılın sonuna kadar 100 fazla ülkeden en az 10 Milyon fazla insana ulaşıp onları sosyal ve sportif açıdan desteklemeyi amaçlamaktadır. Japonya Futbol Federasyonu’nun diğer ülkelerde açmış olduğu Futbol Akademileri buna güzel bir örnektir. Keza 2019 Dünya Ragbi Şampiyonasının Japonya’da yapılmış olması ve en önemlisi 2020 Olimpiyatlarının Tokyo’da yapılacak olması Spor Diplomasisine verilebilecek en güzel örneklerdendir.

İnsanlık Diplomasisi

Geçmişe baktığımızda, Japonya ilk insanı yardım faaliyetini 1953 yılında Filistinli mültecilere yapmıştır. O günden günümüze kadar olan süreçte Japonya, insanı yardım faaliyetlerine en çok para harcayan ülkelerden biridir. Bu faaliyetlere, maddi yardım dışında acil durum yardım malzemeleri ve personel gönderimi de dahildir. Felaketten etkilen ülkeden ve ya uluslararası bir örgütten gelen acil yardım çağrısı durumunda Japonya, bu üç kulvarda da desteğe hazırdır. Japonya’ya göre bu faaliyetler de ülkenin imajını uluslararası kamuoyunda ve basında arttırır. “Japon Platformu” bu alanda hizmet etmeye yönelik olarak 2000 yılında kurulmuştur.

Sonuç

Japonya, her ne kadar Kamu Diplomasisini ve Yumuşak Gücü en etkili kullanan ülkelerden biri olsa da İngiltere’nin önde gelen Politik Danışmanlık ve Halka İlişkiler Ajansı Portland Communications’ın, 2019 yılı için çıkardığı “Yumuşak Gücü En Etkili Kullanan Ülkeler” listesinde 3 basamak gerileyerek 8. sıraya düştü. Portland İletişim Ajansı’nın raporuna göre, bu düşüşün sebepleri arasında mevcut hükümete duyulan güvenin düşüklüğü ve cinsiyet eşitsizliği başta geliyor. 2020 yılı ve sonrası için Japonya’nın yapması gereken en önemli şey iç ve dış sorunlarını çözmeye çalışması olacaktır. Bunun dışında, Japonya’nın Kamu Diplomasisi alanında faaliyet gösteren en önemli kurumu Japon Vakfı’nın, dünyadaki şube sayısını arttırması gerekir. 24 farklı ülkede bulunan 25 şubesiyle faaliyet gösteren Japon Vakfı, diğer ülkelerde de boy göstermelidir.

Kaynak: Japonya Dışişleri Bakanlığı Websitesi, Portland Communications
Yazar: Tuğrul Temel