Batı Japonya’daki bir buz üreticisi, bunaltıcı yaz aylarında en yüksek talebi karşılamak için günün her saati tam kapasite ile çalışıyor.
Hyogo Eyaletindeki Taishi kasabasındaki Honda Reizo fabrikası, kayalarda servis edilen alkollü içecekler ve traşlanmış buz mamüllerinin yanı sıra, marketlerde satılan buzlu kahve için kullanılan buz üretiyor.
Fabrikada, bir kuyudan pompalanan su, bir metrelik buz sütunları oluşturmak için bir gün boyunca donduruluyor. Daha sonra buzu kırmak için bir makine kullanılıyor.
Fabrika, yalnızca buzlu kahve için günde yaklaşık 50 ton buz üretiyor. Bu da, 300.000 içki için yeterli.
Honda Reizo, koronavirüs salgını nedeniyle Nisan-Mayıs dönemindeki satışlarının bir önceki yıla göre yaklaşık %20 düştüğünü söyledi. Ancak sıcak yazın gelmesiyle sipariş hacminin de normale döndüğünü belirtti.
Şirketin başkanı Honda Akiyoshi, fabrikadan yapılan mevcut buz sevkiyatlarının diğer ayların üç ila dört katı olduğunu söyledi.
Açıklamada, firmanın yaz boyunca fabrikayı 24 saat tam kapasite ile çalıştırmayı planladığını da belirtti.
Covid-19 pandemisiyle havayolu şirketlerinin çoğu uluslararası uçuşa kapandı. Dolaylısıyla seyahat etmek şu anda güvenli olmadığı için, çoğumuz evde vakit geçiriyoruz. Ulaşım için daha az yolcu varken, Japonya’daki All Nippon Airways (ANA) bunun yerine boş yolcu uçuşlarını Japonya’ya tıbbi malzeme taşımak için kullanıyor. Tabi bu durumda geriye kullanılmayan çok fazla yedek ekipman kalıyor ve firma adına bu durumu yan gelir olarak değerlendiren ANA, uçak içi servis arabalarını halka sunarak satışa çıkardı.
Kendi uçak içi servis arabanızı, resmi ANA online alışveriş mağazası olan A-Style’dan 95.000 Japon Yeni karşılığında satın alabilirsiniz. ANA kart sahiplerine %5 indirim uygulanmakta ve bu da yaklaşık 5.000 Japon Yeni indirimi anlamına gelmektedir. Her servis arabası yaklaşık 1 metre boyunda ve 30 santimetre genişliğinde, yaklaşık 20 kg ağırlığındadır.
Bu servis arabaları daha önce ANA 787 ve 777 uçuşlarında uçuş sırasında içecek servisi yapmak için kullanılıyordu. Birkaç yerinde ufak çizikler olmasına rağmen, arabaları hala mükemmel çalışmakta ve hatta üzerinde ANA marka damgası da bulunmaktadır. İsterseniz bu servis arabalarını; komodin, atıştırmalık arabası veya evde mini bar olarak kullanabilirsiniz. Veya tüm güvenlik kontrolleri ve türbülans olmadan, içini içeceklerle doldurun, birkaç sandalye ile koltuk sistemini kurun ve oturduğunuz yerden uçuş deneyimini yeniden yaşarcasına kendinize küçük bir heyecan yaratın.
Haberin orijinal halini buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Japonya, basın özgürlüğü listesinde dünyada bir önceki yıla göre bir puan yükselip 66. sırada yer alırken, Kuzey Kore listenin en altında 180. sırada yer aldı.
Paris merkezli grup tarafından, 2020 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde Norveç dördüncü kez yine ilk sırada yer alırken; Finlandiya, Danimarka, İsveç ve Hollanda ilk beşte yer aldı.
Sıralamadaki artışa rağmen, Japon medyasının haber merkezi, ticari çıkarları öncelik sayan medya sahibi holdinglerin Keiretsu’daki patronlarından hala büyük ölçüde etkilendiğini açıkladı.
Amerika Birleşik Devletleri listede 45. sırada yer aldı. Ancak grup, Başkan Donald Trump’ın medyayı aşağılayarak haber merkezlerine kin beslediğini ve 2020’de koronavirüs salgınında medyayı yanlış kullanımının daha da kötüye gittiğini belirtti.
Koronavirüs pandemisine tepki olarak medya özgürlüğünün bastırılması ile bir ülkenin sıralaması arasında bir korelasyon olduğunu belirten RSF, son sekiz ülke arasında yer alan Çin ve İran’ın büyük koronavirüs salgını haberlerini yoğun bir şekilde sansürlediğini söyledi.
177. sırada yer alan Çin, muhalif gazetecilere ve blog yazarlarına bilgi kontrolünü ve zulüm sistemini uygulamaktan vazgeçmiyor.
Endekse göre, Kamboçya 144. sırada yer aldı ve Tayland dördüncü sıraya düşerek 140. sıraya geriledi.
Buna karşılık, Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo’nun basın özgürlüğünü ikinci döneminin merkezine koyma politikası sonucunda 119. sıraya yükseldi.
RSF , hükümetin ulusal güvenliği için, özellikle Kuzey Kore hakkında özel haberlerle ilgili basın özgürlüğünü engellemek için bir ön test olarak kullandığını belirterek, Güney Kore’nin 42. sıraya düştüğünü söyledi.
Geçen yıl 157. sırada yer alan Türkiye, bu yıl üç sıra yükselerek 154. sırada yer aldı. Endekste Türkiye’deki tutuklu gazeteci sayısında geçen yıla oranla biraz düşüş olsa da, Türkiye’nin dünya genelinde hala en fazla gazetecinin tutuklu olduğu ülkelerden biri olduğu belirtildi.
Haberin orijinal halini buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Meiji Gakuin Üniversitesi, Tokyo Üniversitesi’nin 20 Nisan’da başlayan bahar dönemi için uzaktan eğitime geçmesiyle, öğrencilerin eğitimlerini yeterli internet bağlantısı, bilgisayarlar veya tabletlerle donatmalarına yardımcı olabilmek için, 12.000 öğrencisine 50.000 yen (460 $) yardımda bulunacağını belirtti.
Kanagawa Üniversitesi, Yokohama’daki üniversitenin 11 Mayıs’tan itibaren online dersler vermeye hazırlandığından, 18.000 öğrencisine 50.000 yen ayırdığını açıkladı.
Tokyo’daki Shibaura Teknoloji Enstitüsü ve Tokyo’nun güneyindeki Kanagawa eyaletindeki Tokai Üniversitesi öğrencileri için bunun gibi benzer yardımlarda bulunacağını açıkladı.
Tokai, öğrencilerine internet erişimi, dizüstü bilgisayar ve tablet satın alma maliyetlerini karşılayabilmeleri için bireysel ihtiyaçlarına göre yaklaşık 30.000 öğrencisinin her birine 10.000 yen para yardımı sağlayacağını belirtti.
Mayıs ayına kadar ertelenen bahar dönemi dersleri ağırlıklı olarak uzaktan eğitimle yapılacaktır.
Shibaura, akademik yılın ikinci yarısında tüm öğrencileri için öğrenim ücretlerini, üniversitenin nisan ayında başlayan online eğitimine destek olarak 60.000 yen azaltacağını açıkladı.
Tokai ve Meiji Gakuin, salgının sebep olduğu ekonomik sıkıntıların, öğrenciler üzerindeki mali yükün hafifletilmesine destek olabilmek için eğitim ve diğer ücretlerin son ödeme tarihini mayıs ayı sonuna ertelediğini açıkladı.
Bununla birlikte Meiji Gakuin, online eğitimde de normal yıllardakiyle aynı yüksek düzeyde eğitim vereceği için, eğitim ücretiyle beraber diğer ücretleri de iade etmeyi ve azaltmayı düşünmediğini belirtti.
Yeni koronavirüs nedeniyle aileleri aşırı ekonomik sıkıntı çeken öğrenciler için kazanç kaybı ve ani işsizlik gibi özel sebeplerden dolayı öğrencilere burs yardımı planlanıyor.
Tohoku Üniversitesi, Hiroşima Üniversitesi ve Tokyo Tarım ve Teknoloji Üniversitesi dahil olmak üzere diğer üniversiteler, virüsün ekonomik etkisi nedeniyle kiralarını ödeyemeyen ve günlük ihtiyaçları satın alamayanlar gibi zor durumda olan öğrencilere acil para yardımı sağlayabileceklerini açıkladı.
Japonya’nın kuzeydoğusundaki Sendai’deki Tohoku Üniversitesi, öğrenciler için acil para yardımına toplamda 400 milyon yen ayırdığını, ayrıca uzaktan eğitime destek olarak yaklaşık 2.500 öğrenciye yarı zamanlı iş sağlayacağını ve günlük ihtiyaçlarını satın alamayanlar için burs desteğinde bulunacağını açıkladı.
Japonya’nın batısındaki Hiroşima Üniversitesi, acil para yardımına ihtiyacı olan öğrenciler için ayda 30.000 yen burs sağlayacağını açıkladı.
Hiroşima Üniversitesi Rektörü Mitsuo Ochi yaptığı açıklamada, “Aniden kendilerini büyük mali zorluklarda bulan ve yarı zamanlı işlerini kaybetme nedeniyle düzgün beslenemeyen öğrenciler için çok endişe duyuyorum ve içim kan ağlıyor” dedi.
Haberin orijinal halini okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yeni koronavirüsün yayılmasını engellemek için yerel Lawson, FamilyMart ve 7-Eleven Japonya’daki çalışmalarında yaptıkları değişiklikler önceden de fark edilmiştir.
En dikkat çekici değişikliklerden biri, müşteriler ve çalışanlar arasında yayılan enfeksiyonu önlemek için kasadan tavana asılı şeffaf plastik levhaların piyasaya sürülmesi olmuştur.
“Yaklaşım, Japon halkının sosyal mesafe kavramını daha iyi anlamalarına yardımcı olacaktır.”
Her üç şirket de müşterilerin ödeme sırasında kuyrukta durmaları için mesafeli noktaları işaretlemeye başladı. Bu teknik, bir süredir denizaşırı süpermarketler ve diğer mağazalar tarafından kullanılmıştır, ancak Japonya için hala yeni sayılmakta. Yaklaşım, Japon halkının şimdiye kadar burada özellikle vurgulanmayan sosyal mesafe kavramını daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.
Japonya’nın büyük üç market zincirindeki alınan önlemler, Başbakan Shinzo Abe’nin artan sayıda COVID-19 enfeksiyonundan endişe duyması nedeniyle büyük Tokyo ve diğer bölgelerde olağanüstü hal ilan etmesinin ertesi günü 8 Mart’ta açıklandı.
En az iki metre aralıklarla
Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) sosyal mesafeyi zorlarken, insanlara en az iki metre mesafe uygulanmasını tavsiye etmekle birlikte Japonya’daki mesaj daha karmaşık bir hal almıştır.
Mart ayının sonlarında, Japonya Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı işçilere kendi aralarında bir metre veya daha fazla, konuşmalarında ise iki metre veya daha fazla mesafe bırakmalarını önerdi. Ancak, devletin duyuru afişlerinde mesafe belirtilmemişti. İnsanların yalnızca üç önemli unsura dikkat etmeleri isteniliyor:
•Havalandırması zayıf olan kapalı alanlar
•Yakındaki birçok insanın olduğu kalabalık yerler
•Yakın mesafe ayarları ve görüşmeler
7-Eleven Japonya, kuyruk alanlarının mağazalarında ne kadar uzakta olması gerektiğine dair bir yönerge olmadığını açıkladı. Planlanan aralık, mağazanın büyüklüğüne ve her dükkanın en yoğun zamanlarda nasıl kalabalıklaştığına bağlı çünkü 7-Eleven “rahatsız edici müşterilerden kaçınmak istiyor”. Koronavirüs ölçülerindeki bir basın bülteninde fotoğraflar, bekleme sırası arasında 120 santimetre mesafe göstermektedir.
Lawson, müşterilere bir metre veya daha fazla sosyal mesafe bırakmalarını isteyen mağazalara duyuru afişleri astırdı.
Yemek yeme alanlarının kullanımını sınırlı
(Müşteriler marketten yemek alanlarına kadar sosyal mesafeyi uyguluyorlar.)
7-Eleven Japonya, her ikinci koltuğun kullanılmasını engelleyerek yemek yeme alanlarında sosyal mesafeyi uyguluyor. Bununla birlikte, bazı FamilyMart’ta yemek alanları tamamen kapalıdır. Ayrıca, FamilyMart müşterileri madeni para tepsilerini kullanmaya ve kasiyerin ellerine dokunmaktan kaçınmaya teşvik etmektedir.
Marketlerin virüsle savaşmak için aldığı diğer önlemler belirtilen üç önemli unsura uygundur. Lawson, mağazayı havalandırmak için düzenli olarak ön kapılarını açacak, FamilyMart da prensip olarak kapılarını açık tutacak.
Her üç şirket de vardiyalara başlamadan önce çalışanlara yüz maskelerini taktırıyor ve ellerini yıkattırıp ateşlerini ölçüyorlar. Ayrıca marketlerde alkol bazlı dezenfektanlar da hizmete sunulmaktadır.
Cep telefonundan veya otomatik ödeme yoluyla ödeme seçeneği
Lawson, müşteriler ve çalışanlar arasındaki teması azaltmak için daha üst düzey bir teknoloji kullanıyor. Tüm mağazalarındaki satış kayıtları, koronavirüs durumu sırasında daha sık kullanılacak olan otomatik ödeme moduna geçirilebilir. Önceden, bu özellik bireysel mağazalarda sınırlı saatlerle geçerliydi.
Ayrıca, müşterilerin akıllı telefonla ödeme yapabilmeleri mağazaların sayısını artıracak, bu da sırada bekleme veya fiziksel temas gerektirmeyecektir. Müşteriler, akıllı telefon kameralarını ürün barkodlarını okumak için kullanıyor ve mağazadaki herhangi bir yerden ödemeyi tamamlayabiliyorlar. Bu hizmet şu anda ülke çapında 14.400 Lawson bölgesinden 120 şubesinde mevcuttur.
“Marketlerden yiyecek ve günlük malların stoğu sağlandığı için acil durumlarda kapanmaları istenmedi.”
Bu önlemler koronavirüs krizine yardımcı olsa da, bunların tüm Lawson, FamilyMart ve 7-Eleven Japonya bölgelerinde uygulanamayabileceğini de unutmayın.
Sizler de yaşadığınız yerdeki marketlerde veya süpermarketlerde ekstra güvenlik önlemleri fark ettiyseniz yorumlarda bizimle paylaşın.
News
